E-Dergi Helal Yaşam Rehberi 40. Sayısı (PDF)

Dijital versiyondur. Satınalma tamamlandıktan sonra e-dergi İndirilebilir Ürünlerim sayfasından indirilebilir hale gelecektir.
₺75,00
i h

Helal ve Tayyib Hakkımızı Arama Zorunluluğumuz
Muhterem Okuyucularımız,
“Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü yasaklayan bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Al-i İmran,104)
Bu asrın İslam Ümmetinin maruz kaldığı sıkıntıların başında gıda, ilaç, kozmetik ve diğer tüketim maddeleri
ile ilgili sıkıntılar gelmektedir. İslam Ümmetinin yüzyıldır kaybettiği Helal ve Tayyib yaşam tarzına dönüşümüz
için Müslümanlar olarak helal lokma şuurumuzu arttırmamız gerekmektedir.
Pazara arz edilen gıda ürünlerinin birçoğu batı kaynaklı, tek taraflı küresel standartlara, kriterlere, işletim sistemlerine, denetim sistemlerine ve proseslere göre sertifikalandırılmaktadırlar. Küresel kabul edilen standartlar, kriterler, prosesler, ve denetim sistemleri, geleneksel ve dini hassasiyetleri dikkate almamaktadır. Oysa özel
hayata inildiğinde çok farklı kriterlerin yaşam bulduğu görülmektedir. Dinlerin, özellikle İslam dininin, kendi
toplulukları içerisinde özel hassasiyetleri olduğu bilinmektedir.
Örneğin Alkolsüz İçecekler Tebliği’ne göre 3 g/L. den az etil alkol içeren içecekler birçok batı güdümlü Gıda
Mevzuatında ‘Alkolsüz İçecek’ olarak tasnif edilmekte, üretimine ve satışına izin verilmekte, etikette de “Alkolsüz İçecektir” diye yazılmaktadır. Oysa İslam dininde alkol için azı da çoğu da haram diye nitelendirildiğinden,
bu kriterlerle üretilmiş bir ürünü bir Müslüman normalde tüketmeyeceği gibi, bu olay Müslüman birey için
diğer küresel standart ve kriterler hakkında olumsuz bir düşünce veya tereddüt oluşturmaya neden olmaktadır.
Küresel üreticiler (çok uluslu şirketler) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Dünya Sağlık Örgütü
(WHO) gibi küresel kurumlar ise ‘Alkolsüz içeceklerde de olduğu gibi ‘tüketici çeşitliliğinin’ spesifik ölçü ve
değerlerine karşı hassas davranmadıkları bilinmektedir.
Hayvan kesiminde hayvanın kan akıtılarak mı kesildiği yoksa şoklanarak veya gazlanarak mı etinin alındığı
ile ilgilenmez, sadece biyolojik, kimyasal ve çevresel temizlik ve güvenlik kriterlerine göre denetimler yapar.
Oysa Müslümanlar için hayvan kesiminin besmele ile yapılması ve kesimden sonra kanın akıtılması önemli
bir husustur. Helal et üretim kriterleri, hayvanın kesim şeklinden, besmele ile başlanmasından, tavukların ıslak
veya kuru yolunmasına kadar bir dizi mevcut küresel ve yerel sertifika kriterlerinde olmayan çok özel usul ve
kuralları içermektedir.
Yüzyıldır batının belirlediği kriterler ve standartlarla insanlar hayatlarının büyük bir kısmını idame ettirir duruma getirilmiştir. Bu durumdan artık sıyrılarak kaybettiğimiz yaşam tarzımıza tekrar dönmeliyiz. Bu dönüşümüz
Helal ve Tayyib tüketime önem verdiğimiz bir süreçle başlayarak bütün tüketim maddelerinin Helal ve Tayyib
bir kontrolden geçmesine kadar sürecektir. Bu sürecin gerçekleşmesinde en büyük faktör ise, şuurlu helal lokma isteklisi tüketicilerdir. Helal ve Tayyib tüketim hakkımızı aramamız gerektiğini unutmamalıyız!..
Allah yar ve yardımcımız olsun.
Dr. Hüseyin Kâmi BÜYÜKÖZER
GİMDES Başkanı

Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilir